Mert Demir

İstanbul / Türkiye

Kıdem Tazminatı Yükünün Aktüeryal Olarak Hesaplanması Hakkında

Kıdem tazminatı tutarı, işçinin işe başladığı tarihten itibaren hizmet aktinin devamı süresince her geçen tam yıl için 30 günlük ücrettir.

Kıdem tazminatı; çalışanlara belirli koşulların gerçekleşmesi halinde ödeneceği kesin olan bir gider kalemidir. Burada esas olan yıllara göre ödenme olasılığının doğru belirlenmesidir. Ödemenin ne zaman gerçekleşeceği bilinmemektedir. Bununla birlikte, ödeneceği beklenen kıdem tazminatı tutarına istinaden ayrılacak karşılıklar; ödeme durumu yaratan her bir parametrenin gerçekleşme olasılıklarının aktüeryal olarak modellenmesi ve tahmin edilmesi ile belirli ölçülerde aktüeryal olarak hesaplanabilmektedir.

Kıdem Tazminatı karşılıklarının aktüeryal olarak hesaplanmasında; çalışma yaşı, kıdemi, beklenen emeklilik yaşı, cinsiyeti, ölme olasılığı yanında özellikle erkek çalışanlar için eğitim ve askerlik durumu ile kadın çalışanlar için evlenme olasılıkları ve ilgili diğer parametreler, gerekli Şirket verileriyle desteklenmesi durumunda dikkate alınabilmektedir.

Bu kapsamda, Aktüeryal Kıdem Tazminatı Karşılığı, hesaplama dönemindeki her bir çalışan için ayrı ayrı hesaplanmakta ve muhasebe standartları doğrultusunda raporlanmaktadır.

16 Haziran 2011 tarihinde Uluslararası Muhasebe Standardı 19 (IAS 19) içeriğinde yapılan değişiklikler 1 Ocak 2013 tarihinden itibaren uygulamaya konmuştur.

Türkiye’de yaygın olarak aktüeryal değerlemeye tabi olan kıdem tazminat yükümlülüğünün aktüeryal karşılığının muhasebeleştirilmesindeki başlıca değişimler aşağıda listelenmektedir;

Cari yıl içerisinde oluşan aktüeryal (kazanç) / kayıp ile geçmiş hizmet maliyeti (past service cost) rakamlarının tanımlanmasında ileriye dönük amortizasyon yöntemi kaldırıldı. Bundan böyle, cari dönem içerisinde oluşacak tüm geçmiş hizmet maliyet rakamları ile tüm aktüeryal (kazanç) / kayıp rakamları ilgili muhasebe kalemi ile o dönem içerisinde tamamen muhasebeleştirilecektir.

Yeni düzenlemeler kapsamında çalışanlara sağlanan faydaların uzun dönem ve kısa dönem olarak sınıflandırılması gerekiyor. Uzun dönem sınıflandırılmasına tabi olan faydaların aktüeryal karşılıklarının muhasebeleştirilmesi şartı aranmaktadır.

Bu bağlamda Türkiye’de biriken ücretli izinlerin ya da emeklilikte verilen diğer faydaların (altın, 3 maaş ikramiye, ihbar tazminatı vb.) uzun dönem karşılıklarının da aktüeryal olarak değerlenmesi söz konusudur.

  1. Finans Yönetimi
  2. Sigortacılık